Sağlık

24 saatte kanser teşhisi

Patolojide, özellikle de moleküler patoloji alanındaki gelişmeler, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bilim insanlarının uygulamalarını değiştirmektedir. Yeni gelişmeler sayesinde patoloji sonucu için haftalarca beklemeye gerek kalmadığını, normal şartlarda 24 saatte kanser teşhisi konulabileceğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Patoloji Uzmanı Prof. elektif durumlarda özel teknikler kullanılarak 15-30 dakika içerisinde kanserin yeniden teşhis edilebildiğini belirtiyor: “Kanserle ilgili önemli gelişmelerden biri de ‘Yeni Nesil Dizileme’ yani NGS. Yöntem dilimize ‘yeni nesil dizileme’ olarak yerleşmiş durumda. Bu yöntem sayesinde tümör örneklerinden yüzlerce geni aynı anda inceleyebiliyor ve tanı koymanın yanı sıra hastada hangi tedavi veya ilacın işe yarayıp yaramadığını da belirleyebiliyoruz. Bu sayede vakit kaybetmeden uygun tedaviye başlamak mümkün oluyor.”

 

Tıptaki uygulamaların çok hızlı değiştiğini ve geliştiğini anlatan Anadolu Sağlık Merkezi Patoloji Uzmanı Prof. iğne. Çoğunlukla tanısal örnekler yani biyopsi uygulamaları genel anestezi altında yapıldı. Artık o kadar değil; teknoloji gelişti. İğne ile vücudun her yerine ulaşmak ve olağandışı dokulardan biyopsi almak mümkündür. Doğal olarak bu yöntem her zaman başarılı olmayabilir. Bazı durumlarda tümör hücresine gerektiği gibi ulaşamayabiliriz. Bu durumda sıvı biyopsi teknikleri ile kandan veya vücut boşluklarındaki sıvılardan tümöre bağlı hücre artefaktlarını toplayabiliyoruz. Her iki durumda da, tümörle ilgili örneklerden yüzlerce gen amacını incelemek için NGS tekniğini ve teknolojilerini kullanabiliriz. NGS sayesinde tek bir hücrenin, DNA veya RNA’nın birden çok kopyasını yapabiliyor ve bu kopyaların her birini birçok gen testi için kullanabiliyoruz. Yani tümörün küçücük bir DNA ölçüsünü yüz binlerce, binlerce kez çoğaltabiliyoruz” dedi.

 

Tümöre ait genetik materyal NGS yöntemi ile amplifikasyon yapılarak analiz edilir.

NGS’nin en değerli avantajının, elde çok az tümör dokusu varken tümörün genetik materyali yani DNA ve RNA içeriğinin bu teknikle çoğaltılabilmesi olduğunun altını çizen Patoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Baloğlu, şunları söyledi: “Geçmişte, çoklu gen analizleri için hastadan yeterince büyük bir tümör örneği alınması gerekiyordu. Bununla birlikte, NGS teknolojisi, çok az sayıda tümör örneğinden bile çok sayıda geni analiz etmemizi sağlar. Aynı zamanda insandaki 46 kromozomun her noktasını ayrı ayrı analiz edebiliyoruz. Bu yöntemin ihtiyaç duyulduğunda tanı amaçlı kullanılması da büyük bir avantajdır çünkü bazı genetik değişiklikler bir tümörün imzasıdır. Tüm bu yenilikler kanserle mücadelede büyük avantaj sağlıyor” dedi.

Tedaviyi şekillendirmeye yardımcı olur

NGS’nin tanı amaçlı kullanılabileceğini ancak asıl tedaviyi şekillendirmede doktorlara yol göstermesi açısından değerli olduğunu belirten Prof. hasta. Yüzlerce geni etkileyen ilaçlar var. ‘Akıllı ilaç’ olarak bilinen ilaçların hedef tümör hücresine etki etmesi için gereken genetik değişikliğin bu tümörde olup olmadığına bakıyoruz. Tüm bu analizleri küçük bir tümör dokusundan yapabiliyoruz. Bu önemli bir avantaj” dedi.

Akciğer, bağırsak ve yumuşak doku kanserlerinde uygulanmaktadır.

NGS ile her tümörün incelenebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Hüseyin Baloğlu, “Hem DNA hem de RNA analizleri yapılabiliyor. Bu amaçla, yani çevre dokulara zarar vermeden tümörü direkt olarak yok etmek için geliştirilmiş ilaçlar vardır. İlaçların etkileyeceği tümörlerde de bu amaçları belirlemek için NGS kullanılabilir. Amacı belirlerseniz akıllı ilacı o amaçla kullanabilir ve tümörü yok edebilirsiniz. Örneğin akciğer kanseri, bağırsak kanseri ve yumuşak doku kanserlerinde (Sarcoma) birçok hedef vardır. Bu amaçlar belirlenerek, tedavide bu amaçlara yönelik ilaçlar kullanılabilir. Pankreas kanserinde daha az amaç vardır. NGS yöntemini burada daha az kullanıyoruz. Tüm standart tedavi yöntemlerinin tükendiği ve hastalığın ilerlediği durumlarda sanki bu hastalar için başka bir tedavi amacı olup olmadığını araştırmak için kullanıyoruz.

Türkiye’de son 2-3 yıldır yaygın olarak uygulanmaktadır.

Tıp dünyasında, özellikle onkolojide yaklaşık 10 yıldır kullanılan NGS’nin Türkiye’de son 2-3 yılda yaygınlaşmaya başladığını belirten Prof. Dr. Hüseyin Baloğlu, “Parafin bloklarımız olsa. tümör ile ilgili olarak öncelikle bu tümör dokusundan DNA/RNA elde edilir. Daha sonra kalite ve ölçüme ilişkin yetkinlik değerlendirmeleri yapılır. Daha sonra nükleik asit dizilerinin spesifik olarak küçük fraksiyonlarda okunması amacıyla ön işlemler tamamlanır ve amplifikasyon ile okuma aşamasına aktarılır. Okuma uzunluğuna bağlı olarak 1-2 gün süren bu okuma sürecinin tamamlanması beklenir. Okuma verileri daha sonra elektronik yazılımla olağan insan genomu bilgileriyle eşleştirilir. Alınan bilgiler tümör tipine göre analiz edilerek raporlanır. Bu akış yaklaşık 4-6 gün sürer. Ancak maliyet etkinliği açısından bu süreler 4-6 haftaya kadar uzatılabilir.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu